Evet evet size nasıl gelir bilemem ama ben İzmirli olduğum için; senelerdir Serdar Ortaç'ı Çeşme Cece / İzmir Cece'de senelerce izleye izleye artık Serdar bana sanki İzmirliymiş gibi, bizdenmiş gibi geliyor.
Zaten İzmir'den de çok arkadaşı olduğunu da biliyoruz… Yazları eski Çeşme Sunset'teki play station savaşlarından, Fontana'daki beach konserlerine kadar her yerde, her devir Serdar Ortaç vardı, bizdendi, bizden
İşte uzun zamandan sonra biz gezenti İzmir tayfası şeklinde 31 Mart'ı ne yalan söyleyeyim iple çektik desem yeridir.
Bizim İzmir'de malesef çok da fazla gece alternatifimiz yoktur. Hatta aslında bir de malesef bizler biraz da adeta kurulu robot gibi bir veya iki mekana dadanırız, koca sene, hatta bazen senelerce o mekandan başka mekana da adım atmayız.
Yeni açılan mekanlara aslında çok da şans tanımayız bizler. İnanın genellikle böyledir bu. Hele ki sahibini tanımıyorsak, sanırız ki başımıza bir şey gelecek:)) Tuhafız bizler, tuhaf...
İşte yine böyle bir organizasyon vardı önümüzde, geçen sene açılan KAYA OTEL'de düzenlenecekti Serdar konseri. Bu dediğim konulardaki şımarıkça endişelerimiz asla aklımıza gelmedi bile tabii ki:)) Çünkü Kaya markasının ne denli güzel işlere imza attığını hepimiz biliyorduk, muhakkak bu konserde harika olacaktı. Tıpkı açılış gecesindeki davet gibi.
Serdar'ın ekibinden 2 kişi var ki onlar benim en kıymetlilerimden; Merih Ermakastar ve Tai lakabıyla tanıdığımız Tayfun Tekeli'ydi... Eminim hepiniz tanıyorsunuz zaten onları.
Bir tanesi trompeti, diğeri de perküsyonu dile getirip resmen konuşturan adamlar bence!...
Hatta Merih'i ‘Yasaksın’, ‘Hazan Yeri’, ‘Hiç Özür Bekleme’, ‘Veresiye Sevda’ isimli şarkılarıyla da pop müzik piyasasına sesiyle de giriş yaptığını da belirtmek isterim, kısacası o da tecrübeli ve başarılı bir müzisyendir. Tayfun Tekeli perküsyonun ustaları arasına bence çoktan girmiş olup, her izlediğimde yanına gidip sanki ben de çalabileceğimi sanarmışım gibi eşlik edesim gelen, bana az bir ders vermediği için hasetimden beni çatlatan gerçek ustadır!
))
İşlerinde bu denli profesyonel olmaları, Serdar Ortaç sahnesiyle de bütünleşince ve tabii ki diğer ekibi tek tek sayamasam da onları da asla inkar edemem… Ortaya muazzam bir gösteri şöleni çıkıyordu ve biz bu gösteri şölenini asla kaçırmamaya niyetliydik!..
Nitekim de öyle oldu. Kalabalık bir arkadaş gurubumuzla soluğu Ortaç konserinde aldık. Atmosfer de güzeldi, nezih insanlar, hızlı servisiyle Kaya Otel'deki bu konser harikaydı. Ben yapı olarak dans etmeyi, tepinmeyi seven birisi değilimdir. Hani ağır abla şeklinde otururum genelde masamda. Ancak kendimi tutamadığım konserler varsa en başında o da Serdar konserleri oluyor genellikle. En ön masada ağır ağır oturmayı geçiniz; Çeşme'deki konserlerde sandalyenin dahi tepesine çıkmışlığımız görülmüştür...
Serdar'ın sahnesinin başlamasıyla birlikte benim kuduruk arkadaşlarım masayı, sandalyeyi bırakıp neredeyse sahneye çıkacak kıvama geldiler. Ben ilk birkaç şarkıda yerimden onlara eşlik etmiş olsam da; Merih'in ve Serdar'ın sahnedeki davulu ayrı alıp çalıp kenara koyup trompetini alıp, karşılıklı durmadan yaydıkları pozitif enerji karşısında daha fazla karşı koyamadım ve içimdeki ağır ablayı kenara koyup, özüme döndüm. Yani anlayacağınız ben de; arkadaşlarımla birlikte neredeyse sahneye çıkacak kıvama geldim:)))
Uzun zamandır bu kadar çok keyif aldığım bir gece yaşamamıştım, bu kadar dans etmemiştim. Hatta ertesi gün uyanınca yazdığım ilk twitt "Serdar Ortaç gecesi ertesi benden gidenler; ses tellerim, ayaklarımın tabanı... Ama çok eğlendim" şeklindeydi.
Hoş ben o sırada bu twiti yazarken henüz başıma gelecekleri bilmiyormuşum…
Çünkü birkaç saat sonra böbrek ağrısıyla kıvranıp, hastanenin acil servisine götürdüklerinde, anladım ki; ben gerçekten de baya zıplamışım, baya kudurmuşum çünkü böbrek kumu döküyormuşum:))))
Annemin hastanedeki ilk lafı "Serdar'a git, kudur kızım! Tamamını dökersin, iyi gelir" oldu:)))))
Bu arada valla ne yalan söyleyeyim Merih veya Tayfun beni arayıp deseydi; “Peri biz bu gece yine konser vereceğiz hadi geliyorsun değil mi?’ diye… Ben bir iğne yerine 3 iğne vurdurur yine de giderdim ona eminim:)))
En kısa zamanda hepsiyle yine görüşmek dileğiyle!
))
Sağlığınız ve huzurunuz yerinde, sevdikleriniz dibinizde, paranız cebinizde, hayata umudunuz hep yüreğinizde olsun!