Bu ülkede en çok dinlenen ama en çok da eleştirilen popçuların başında gelir Serdar Ortaç. "Serdar Ortaç'sız Türkçe pop, üç notası eksik kalmış müziğe benzer" diyenler mi istersiniz; "Sekiz notadan bu kadar şarkı nasıl çıkar?" diye kıllananlar mı? Buna rağmen şarkılarını milyonlar dinler, konserleri tıka basa dolar. Peki nedir bu elitist tavır? Marjinal ve cool görünmek isteyenler yıllarca Orhan Baba’nın şarkılarına da aynı muameleyi çekmemişler miydi? Eninde sonunda adam Beethoven değil ya.
Yaptığı işin adı “Sevilecek, sevişilecek ama asla evlenilmeyecek bir kadın”a benzeyen pop müzik. Her neyse efendim, bu sosyolojik ahkamları bir kenara bırakalım da Serdar’ın fantastik dünyasının kapılarını aralayalım. İrlandalı manken sevgilisi Chloe Loughnan, onun hayatına tam bir dinginlik getirmiş. Üçümüz birlikte tatlı bir sohbete daldık. Kuşkusuz “Yeter artık sıkıldık bu Serdar Ortaç röportajlarından” diyenler olacaktır. Ee tabi Serdar Ortaç ile oturup ekonomik konjonktürlerden konuşacak.
* Ananın karnından beste yaparak mı çıktın? Arkadaşların yakar top oynarken, sen evde kağıt kalem bir köşede oturmuyordun herhalde.
- Yok be abi, vakit mi vardı beste yapacak?
* Vakitten bol ne var canım o yaşlarda...
- Kocamustafapaşa’da oturuyorduk, tipik bir Türk mahallesi... Özcan Sineması’nda Türk filmleri izlerdik, babamla Çukurcuma’daki futbol maçlarına giderdik.
devami icin tiklayin
http://www.gecce.com/foto-galeri/unluler/serdar-ortac-chloenin-babasi-benden-3-yas-kucuk