Ortaç'ın, 15 Mayıs 2010'da Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsündeki konseri sırasında, ''Ahmet Kaya'yı unutmadık'' yazılı pankart açan ve kendisine çatal bıçak atan kişiler hakkında bulunduğu suç duyurusunda, yaklaşık 50 kişinin ifadesine başvuruldu. İfadesi alınan şüpheliler, suçlamaları kabul etmedi
İHLAS SON DAKİKA - Şarkıcı Serdar Ortaç'ın 15 Mayıs 2010'da Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsündeki konseri sırasında, ''Ahmet Kaya'yı unutmadık'' yazılı pankart açan ve kendisine çatal bıçak atan kişiler hakkında bulunduğu suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada, yaklaşık 50 şüphelinin ifadesi alınırken, şüpheliler suçlamaları kabul etmedi.
Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Cevat İşlek, konser sırasında kaydedilen görüntülerden belirlenen bazı şüphelilerin kimliğine ulaştı.
İşlek, soruşturma kapsamında yaklaşık 50 şüphelinin ifadesini aldı. Şüpheliler, ifadelerinde suçlamaları reddetti.
Ortaç, 15 Mayıs 2010'da, bahar şenlikleri kapsamında, Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsünde konser verdi. Konser sırasında bazı kişilerce ''Ahmet Kaya'yı unutmadık'' yazılı pankart açıldı ve Ortaç'a çatal bıçak fırlatıldı.
Ortaç, bunun ardından avukatları aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu dilekçesinde, şüphelilerin ''ölümle tehdit, darp, hakaret, yasa dışı silahlı örgüt üyesi olmak ve 6136 sayılı yasaya muhalefet'' suçlarını işledikleri iddia edildi.
Şüphelilerin ''örgüt üyeleri'' olarak nitelendirildiği dilekçede, Ortaç'ın ilk şarkısını bitirmesinin ardından yaklaşık 150 kişilik grubun protestoya başladığı, protestoların daha sonra ''tehdide'' dönüştüğü, ''bir el silah sesi duyulmasının ardından, Ortaç ve ekibine bıçak, çatal, taş, bira şişesi gibi nesneler atıldığı ve linç girişiminde bulunulduğu'' kaydedildi.
Dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
''Yasa dışı örgüt üyelerinin saldırıları, fırlattıkları bıçak ve muhtelif cisimlerin isabet etmesi neticesinde Serdar Ortaç'ın sol ayak bileği çıkmış, ekibinde bulunan dansçılardan Şebnem Ertekin ve Seniha Asan başlarından, baterist Şeref Tayfun Tekeli ise elinden yaralanmıştır.
Şüpheli örgüt üyeleri, daha sonra konseri izlemeye gelen vatandaşlara saldırmış, onları darp etmiş, çocuk ve kadınların bulunduğu alanda, halk arasında büyük korku ve panik çıkmasına sebebiyet vermişlerdir.''
-''Ülkede karışıklık çıkarmayı amaçladıkları...''-
Şüphelilerin kimliklerinin tespiti için konser sırasında çekilen görüntülerin yayınlandığı iki internet sitesi ile bazı fotoğraflar delil olarak gösterilen dilekçede, ''Şüphelilerin, devletin varlığını oluşturan kurumların içinde bulunan sanatçıları zor duruma düşürerek, ülkede karışıklık çıkarmayı amaçladıkları açıktır'' iddiasında bulunuldu.
''Örgüt üyelerinden birinin, konserden 6 ay önce de Ortaç'a saldırarak, iki dişinin kırılmasına sebebiyet verdiği'' kaydedilen dilekçede, Ortaç'ın şüphelilerin ''bağlı bulunduğu örgütün ölümle tehdidi altında yaşamak zorunda bırakıldığı'' savunuldu.
''Ortaç'ın can güvenliği ve sanatsal kimliğinin, şüphelilerin tehdidi altında olduğu'' görüşüne yer verilen dilekçede, ''Suça konu örgütün kirli ve gizli eylemleri bir bütün olarak ele alınıp incelendiğinde, kendi gibi düşünmeyen sanatçıları tehdit etmekle uğraştıkları, eylemleriyle toplumda infial uyandırmayı ve halkı kışkırtmayı amaçladıkları görülmektedir. Örgütün, kirli eylemlerine devam etmesi durumunda, diğer sanatçılar ve milyonlarca sanatseverin mağdur olacağı, ülkemizin bundan büyük zarar göreceği konusunda şüphe bulunmamaktadır'' denildi.
Şüphelilerin tespiti için ''Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, gerekli işlemlerin yapılması ve şüphelilerin teknik takibe alınması'' istenen dilekçede, konserde gerekli güvenliği sağlamadıkları gerekçesiyle özel güvenlik personeli, ''şüphelilerin isimlerini ve görüntüleri savcılık ve emniyete ulaştırmayarak, suçu ve suçluları gizledikleri'' gerekçesiyle de üniversite yönetimi ve organizasyon yetkilileri hakkında da tahkikat yapılması talep edildi.